Windstruck (Kmovie)

Opposites attract in Windstruck, the successful 2004 romantic comedy/drama from writer/director Kwak Jae Yong, the man behind the 2001 box office mega hit My Sassy Girl! Jang Hyuck, star of such films as Volcano High and Please Teach Me English, takes on the role of Myung Woo, a mild mannered teacher who gets mistaken for a purse snatcher while chasing the real culprit down! To Myung Woo's surprise, he finds himself arrested by Gyeong Jin, a gung-ho, tough-as-nails young cop played by none other than Jeon Ji Hyun, star of My Sassy Girl and Il Mare.
Although this hilarious case of mistaken identity is eventually sorted out, Myung Woo has to return to the police station only a few days later in order to carry out some "community service" by accompanying a police officer while he walks his day-to-day beat. However, Myung Woo is shocked to learn that he's going to be following "Dirty Harriet" herself, Gyeong Jin! After spending the entire night handcuffed to his sexy, but dangerous partner as she chases down no-good criminals, Myung Woo begins to discover that he's falling for the brassy, and yet, sassy law enforcement agent! But as a relationship begins to develop between the two, will Gyeong Jin's over-enthusiastic police tactics get in the way of her love for Myung Woo? Is "Happily Ever After" even a possibility for these two? The answers to these questions and more are waiting to be discovered in Windstruck, a film which many fans regard as an unofficial companion piece to My Sassy Girl!

Cast
Ji-hyun Jun as Kyung-jin Yeo
Hyuk Jang as Myung-woo Ko

My Sassy Girl devamı olarak bu filmden bahsediliyordu hep, aslında bir devam filmi değil, birbirini bütünleyen iki farklı hikaye demek daha doğru olur.Aynı yönetmen ve aynı baş rol oyuncusuna sahipler ve aşkın hiç bitmeyeceğini, ölümün bile bu konuda oldukça ezik kaldığını anlatıyor her iki filmde.Evet havada biraz masal kokuları esiyor ama bu masalsı hava bu filme çok yakışıyor.Film basit bir şekilde bir polis memuru ve bir öğretmenin aşkını anlatıp geçmiyor, daha derinlerde bir şeylere dokunuyor, bütün film boyunca hissettirdikleri sonunda insanda iz bırakabiliyor.

Bir kapkaççıyı kovalarken yanlışlıkla hırsız zannederek bizim adamı yakalayan polis kızımız aslında o anda hayatının aşkını yakaladığını bilmeden onu karakola kadar bir güzel dövüyor.Daha sonra yolları yine kesişince bir kelepçe ile bütün gece bağlı kalıyorlar birbirlerine, hiç telaffuz edilmeyen sevgi sözcükleri oluşuyor bakışlarda.Biri rüzgar, diğeri rüzgarı kovalayan olarak yaşayıp gidiyorlar.İzleyene korku veriyorlar, üzüntü hissettiriyorlar, acı çektiriyorlar umursamadan ve insanın mutluluğa dair görecelerini alt üst ediyorlar.Dolu dolu bir görsellik veriyorlar izleyene, yavaş yavaş hiç acele etmeden işliyorlar duygulara..

Öyle bir film işte; bunca zaman afişini görüp de bir kere bile dönüp bakmadığım bu film, işte böyle son demde çarpıntı yapıyor bünyelere.My Sassy Girl’e göndermeleri, o filmi şimdi daha fazla anlamlı kılıyor, zihinlerin oturtamadığı o mantığı oturtuyor.Diğer filme nazaran bu film, daha masalsı bir havada geçiyor evet ama bu olay onu daha güzel kılıyor.Bazı yerlerde ağlamamak için kendimi zor tuttum ama bu demek değil ki bu film baştan aşağı izleyende göz yaşı bırakmıyor.Aksine izleyeni bir şekilde mutlu edebilmeyi biliyor.Konusu, hikayenin ilerleyişi derken hiç sıkıntıya düşürmüyor, her bir karesinde sonrası için heyecanı ayakta tutuyor.

Çok güzel yorumları var filmin, sonuna kadar da hak ediyor.Aslında şurada bütün filmi baştan aşağı yazmak, her karesini anlatmak isterdim ama sonra izlemeyenlerin hışmına uğramak istemem; o heyecanı kaçırmak filmin zevkini ortadan kaldırmak istemem.Deli dolu bir film işte; eğlendiren ve aynı zamanda can yakabilen.Görüldüğü gibi içinde her şeyi barındırabiliyor; bir film için “güzeldi” kelimesinin açılımı olarak daha ne kadar reklam yapılır bilemiyorum.