My Father (Kmovie)
1 sayfadaki 1 sayfası
My Father (Kmovie)
The movie, which is based on a true story, is about an adopted son who is searching for his biological parents in South Korea. During his search he meets his real father, a condemned murderer on death row. Daniel Henney plays the lead role of James, who works as a volunteer in the United States armed forces in Korea. He asks questions of why his father is on death row and finds out things that he always wanted to know. Then he finds more and more truths unravel about his father and his life.
(Source: Wikipedia)
Cast
Kim Yeong-cheol - Hwang Nam-cheol[3]
Daniel Henney - James Parker
Ahn Seok-hwan - Jang Min-ho
Kim In-kwon - Shin Yo-seob
Choi Jong-ryul - Moon Shin-bu
Jeon Guk-hwan - Kim
Lee Sang-hee - Park
Son Jin-hwan - Thief
Bae Ho-geun - Hyeon-shik
Bak Gyeong-geun - Haeng Sang-nam
Gerçek bir hikaye…
Etkileyici bir film; konusunun bir kurgu değil de gerçek bir öyküye dayanması bu etkileyiciliği şüphesiz ki daha fazla arttırıyor.Film, Aaron Bates’in gerçek hayat hikayesini anlatıyor.Bu şahıs, çocuk yaşında evlat edinilmiş ve onu evlat edinen Amerika’lı aile ile bütün hayatını Amerika’da geçirmiş.Film onun okuldan mezun olması ve orduya katılması ile başlıyor.Artık gerçek ailesini kendi imkanlarıyla bulmak istediğini söyleyip, Amerika ordusuna katılıyor ve Güney Kore’ye geliyor bu sayede..
Orada bir televizyon programına katılarak onu evlatlık veren anne ve babasını görmek istediğini söylüyor, gerekli bilgileri verip bekliyor.Beklediği cevap ise bir hapishaneden geliyor; babasının iki kişiyi öldürmekten ömür boyu hapis yattığını öğreniyor.Ama yine de yargılamadan, hayal kırıklığı yaşasa bile bunu göstermeden babasını ziyarete gidiyor.Neden cinayet işlediğini soruyor; annesini soruyor, annesinin bir resmi için her gelişinde istekte bulunuyor.Film bu anlattığım basit cümlelerin çok daha ilerisinde olduğunu izlerken gösteriyor insanlara..
Çoğu yerde duygulara gem vuramıyor insan; ve özellikle son yarım saatte göz yaşlarına engel olmak mümkün olmuyor bir türlü.Gerçek bir hikayenin sanki gerçek bir yansıması gibi.Sonu nasıl bitecek diye merak ettiriyor insanı ama, bitince insanın içinde kocaman bir yumru bırakıyor.Müzikleri, Amerikan hoşnutsuzluğuna dair yaşanan göndermeleri, tamamıyla baba-oğul arasında ki duygular üzerine kurulan havasıyla işte kendinden öyle güzel bahsettiriyor.Filmin ilk yarısı olaya giriş olursa, ikinci yarısı duyguların doruğa çıktığı an olur kesinlikle.Son anlarda zaten bir dakika bile insan gözünü ekrandan ayıramıyor.
Bu film için çok güzel yorumlar okumuştum ve evet bu bir etken izlememde.Ama bir diğer dominant etken de baş rol oyuncusu olsa gerek; Daniel Henney..Kendisini “Seducing Mr. Perfect” filminde keşfetmiş, azcık gönlümüzü de kaptırmıştık.Bakalım bu adamın başka hangi filmleri var derken, karşılaşmıştım bu filmle.İyi ki oturup izlemişim, iyi ki oturup ağlamışım, içim rahatladı resmen.Sıkı bir film, izlemeden önce bu ciddiyete girmek gerek belki de,zira sonradan çarpabiliyor.
Orada bir televizyon programına katılarak onu evlatlık veren anne ve babasını görmek istediğini söylüyor, gerekli bilgileri verip bekliyor.Beklediği cevap ise bir hapishaneden geliyor; babasının iki kişiyi öldürmekten ömür boyu hapis yattığını öğreniyor.Ama yine de yargılamadan, hayal kırıklığı yaşasa bile bunu göstermeden babasını ziyarete gidiyor.Neden cinayet işlediğini soruyor; annesini soruyor, annesinin bir resmi için her gelişinde istekte bulunuyor.Film bu anlattığım basit cümlelerin çok daha ilerisinde olduğunu izlerken gösteriyor insanlara..
Çoğu yerde duygulara gem vuramıyor insan; ve özellikle son yarım saatte göz yaşlarına engel olmak mümkün olmuyor bir türlü.Gerçek bir hikayenin sanki gerçek bir yansıması gibi.Sonu nasıl bitecek diye merak ettiriyor insanı ama, bitince insanın içinde kocaman bir yumru bırakıyor.Müzikleri, Amerikan hoşnutsuzluğuna dair yaşanan göndermeleri, tamamıyla baba-oğul arasında ki duygular üzerine kurulan havasıyla işte kendinden öyle güzel bahsettiriyor.Filmin ilk yarısı olaya giriş olursa, ikinci yarısı duyguların doruğa çıktığı an olur kesinlikle.Son anlarda zaten bir dakika bile insan gözünü ekrandan ayıramıyor.
Bu film için çok güzel yorumlar okumuştum ve evet bu bir etken izlememde.Ama bir diğer dominant etken de baş rol oyuncusu olsa gerek; Daniel Henney..Kendisini “Seducing Mr. Perfect” filminde keşfetmiş, azcık gönlümüzü de kaptırmıştık.Bakalım bu adamın başka hangi filmleri var derken, karşılaşmıştım bu filmle.İyi ki oturup izlemişim, iyi ki oturup ağlamışım, içim rahatladı resmen.Sıkı bir film, izlemeden önce bu ciddiyete girmek gerek belki de,zira sonradan çarpabiliyor.
Similar topics
» … ing (Kmovie)
» Oh My God (Kmovie)
» Adeul (A day with my son) (Kmovie)
» Spy Girl (Kmovie)
» Mr Socrates (Kmovie)
» Oh My God (Kmovie)
» Adeul (A day with my son) (Kmovie)
» Spy Girl (Kmovie)
» Mr Socrates (Kmovie)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz