My Sassy Girl (Kmovie)
1 sayfadaki 1 sayfası
My Sassy Girl (Kmovie)
My Sassy Girl (Yeopgijeogin geunyeo), 2001 Güney Kore yapımı bir romantik komedidir. Hikayesi Kim Ho-sik tarafından yazılan aşk mektupları üzerine kurulu filmin yönetmeni Kwak Jae-yong'dur.Filmin uluslararası İngilizce adı My Sassy Girl (Türkçe'ye olası çevirisiyle, "Küstah Kız Arkadaşım") olmakla birlikte, orijinal adının İngilizce'ye doğrudan çevirisi Bizarre Girl'dür ve bunun Türkçe'ye olası çevirisi de "Garip Kız"dır.Film sadece Güney Kore'de değil bölgenin Japonya, Çin, Tayvan, Filipin, Hong Kong, Singapur gibi ülkelerinde de büyük bir başarı kazanmış ve bir ABD film şirketi filmin yeniden çekim haklarını satın almıştır. Yann Samuell tarafından yönetilecek yeniden çevrimin 2007 yılında gösterime gireceği belirtilmektedir.Filmde iyi kalpli ve kimi zaman da naif kolej öğrencisi Kyun-woo'nun güzel ama bir o kadar da çılgın olan kız arkadaşı Jun Ji-hyun ile yaşadığı komik ve kimi zaman zaman duygusal ilişkisi konu edilmektedir.Film 2001 yılında Güney Kore'de Friend'den sonra en çok izlenen ikinci film olmuştur.
Yönetmen Jae-young Kwak
Yapımcı Chul Shin
Senaryo yazarı Roman:
Ho-sik Kim
Uyarlama:
Jae-young Kwak
Oyuncular Tae-hyun Cha
Ji-hyun Jun
(alıntı:wikipedia)
Geri: My Sassy Girl (Kmovie)
Güney Kore sineması deyince herkesin aklına gelen ilk film, “My Sassy Girl” benim aklıma daha sonraları gelmiş olacak ki, oldukça uzun bir zaman geçtikten sonra izledim.Kafamı nereye çevirsem hep bu film konuşuluyor, her yerde onun etkisi görülüyor ve bütün bu konuşmalar içerisinde tek ortak şey; bu filmin ne kadar harika ve etkileyici olduğu.Şimdiye kadar tek bir kötü eleştiri okumadım, “sevmedim” diyen bir ifadeyle muhatap olmadım.Ve ben de kalabalık çoğunluğa katılıyorum; sessiz sedasız insanı saran bir romantik film istiyorsanız doğru adres işte bu film..
Gerçek bir hikayeden yola çıkarak çekilmiş bu film; tabi bunu bilmek beni daha ne kadar etkileyebilir bilmiyorum.Zaten şu an sarsılmış bir vaziyetteyim, bu masalın gerçekliğe dayandığını okumak benim sarsılmış ruh halimi uzun süre sarsmaya devam edecek gibi.2001 yapımı ve ben 7 sene gecikmişim izlemek için, hatta son demlerde -2007’de- Amerikan versiyonu çekilmiş bu filmin, onu izleyenlerde Kore yapımından sonra pek beğenmemiş, bende bu taklit vari filmden pek hoşlanamayacağımı düşünüyorum bütün ön yargılarımla.Neyse, konumuz bu değildi; esas konu bu filmin ne kadar güzel olduğuydu ..
Film, konu olarak “Bir kolej öğrencisinin metroda hayatını kurtardığı sarhoş kızın başına açtıklarını anlatıyor.Bu kızımız o sarhoşlukla metroda birinin üstüne kusunca ve diğer yolcular bizim adamı kızın sevgili sanınca, bizimkisi mecburi olarak kızı sırtına alıp bir otele götürüyor.Sonrasında hayatı hiç tahmin edemeyeceği kadar renkli ve “acılı” geçmeye başlıyor.Kız, dediğim dedik birisi, her istediğini yaptırıyor yoksa bizimkine iki tane geçirip yine istediği noktaya dönebiliyor.Zaten her iki kelimesinden biri bizim acıklı çocuğa tehdit içeren cümleler.Her sahne ayrı bir maceraya dolu; şimdi ne yapacaklar başlarına ne gelecek bizim çocuk daha ne kadar ağlayacak derken usul usul romantizme adım attırıyor.
Film boyunca bu kız neden böyle davranıyor, neden bu kadar hırçın ve küstah olabiliyor, arkasında ne gizli diye düşünürken; filmin sonunda kızı hiçbir film karakterini sevmediğiniz kadar sevdiğinizi hissediyorsunuz.Ağlasam mı gülsem mi bilemiyorum; bu nasıl bir ruh hali derken üzerinden saatler geçmesine karşın bu soruların cevabını hala kendinize veremiyorsunuz.Hayatınızın en güzel aşk hikayesi karşınızda duruyor ama bunca zaman izlediğiniz hiçbir aşk filmine de benzemiyor.Cıvık cıvık “seviyorum” muhabbeti, hatta “seni seviyorum” kelimeleri, ne bir öpücük ne de kıskançlıklar; hiç birinden eser yok bu filmde; işte öyle bir aşk filmi bu.
İçine olanca duyguyu atmışlar, dolu bir avuç eğlence serpmişler bu yemeğin içine, azcık hüzün ve bolca heyecanla karıştırmışlar, ortaya bu hırçın hikaye çıkmış.Keşke daha önceden izleseydim diyorum hala kendime, ama erken veya geç yine aynı şeyleri hissettirecekti bana.Mangasını da okumayı düşünüyorum ama daha bulamadım, artık My Sassy Girl diyorum başka bir şey demiyorum.
Gerçek bir hikayeden yola çıkarak çekilmiş bu film; tabi bunu bilmek beni daha ne kadar etkileyebilir bilmiyorum.Zaten şu an sarsılmış bir vaziyetteyim, bu masalın gerçekliğe dayandığını okumak benim sarsılmış ruh halimi uzun süre sarsmaya devam edecek gibi.2001 yapımı ve ben 7 sene gecikmişim izlemek için, hatta son demlerde -2007’de- Amerikan versiyonu çekilmiş bu filmin, onu izleyenlerde Kore yapımından sonra pek beğenmemiş, bende bu taklit vari filmden pek hoşlanamayacağımı düşünüyorum bütün ön yargılarımla.Neyse, konumuz bu değildi; esas konu bu filmin ne kadar güzel olduğuydu ..
Film, konu olarak “Bir kolej öğrencisinin metroda hayatını kurtardığı sarhoş kızın başına açtıklarını anlatıyor.Bu kızımız o sarhoşlukla metroda birinin üstüne kusunca ve diğer yolcular bizim adamı kızın sevgili sanınca, bizimkisi mecburi olarak kızı sırtına alıp bir otele götürüyor.Sonrasında hayatı hiç tahmin edemeyeceği kadar renkli ve “acılı” geçmeye başlıyor.Kız, dediğim dedik birisi, her istediğini yaptırıyor yoksa bizimkine iki tane geçirip yine istediği noktaya dönebiliyor.Zaten her iki kelimesinden biri bizim acıklı çocuğa tehdit içeren cümleler.Her sahne ayrı bir maceraya dolu; şimdi ne yapacaklar başlarına ne gelecek bizim çocuk daha ne kadar ağlayacak derken usul usul romantizme adım attırıyor.
Film boyunca bu kız neden böyle davranıyor, neden bu kadar hırçın ve küstah olabiliyor, arkasında ne gizli diye düşünürken; filmin sonunda kızı hiçbir film karakterini sevmediğiniz kadar sevdiğinizi hissediyorsunuz.Ağlasam mı gülsem mi bilemiyorum; bu nasıl bir ruh hali derken üzerinden saatler geçmesine karşın bu soruların cevabını hala kendinize veremiyorsunuz.Hayatınızın en güzel aşk hikayesi karşınızda duruyor ama bunca zaman izlediğiniz hiçbir aşk filmine de benzemiyor.Cıvık cıvık “seviyorum” muhabbeti, hatta “seni seviyorum” kelimeleri, ne bir öpücük ne de kıskançlıklar; hiç birinden eser yok bu filmde; işte öyle bir aşk filmi bu.
İçine olanca duyguyu atmışlar, dolu bir avuç eğlence serpmişler bu yemeğin içine, azcık hüzün ve bolca heyecanla karıştırmışlar, ortaya bu hırçın hikaye çıkmış.Keşke daha önceden izleseydim diyorum hala kendime, ama erken veya geç yine aynı şeyleri hissettirecekti bana.Mangasını da okumayı düşünüyorum ama daha bulamadım, artık My Sassy Girl diyorum başka bir şey demiyorum.
Similar topics
» Spy Girl (Kmovie)
» Mr Socrates (Kmovie)
» Oh My God (Kmovie)
» … ing (Kmovie)
» The Show Must Go On (Kmovie)
» Mr Socrates (Kmovie)
» Oh My God (Kmovie)
» … ing (Kmovie)
» The Show Must Go On (Kmovie)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz