Baby and Me (Kmovie)

Joon-su is a popular but rebellious 19-year-old. One day, his parents give him an ultimatum, leaving him alone in the house to rehabilitate his life. He doesn't mind the independence until a six-month-old baby Woo-ram is delivered to his doorstep. He has no choice but to care for Woo-ram and attend to his demand for breast milk. Where can he find a nanny?

(Source: Hancinema)

Cast
Jang Geun-seok - Joon-soo
Kim Byeol - Byeol Kim
Mason Mun - Han Woo-ram (baby)
Park Myeong-su - voice of Woo-ram
Kim Jeong-nan - Joon-soo's Teacher
Kim Byeong-ok - Joon-soo's father
Park Hyeon-suk - Joon-soo's mother
Jeong Gyu-su - Byeol's father
Jang Jeong-hee - Byeol's mother
Choi Jae-han - Jun-seong
Jeon Se-hong

Director
Kim Jin-yeong

Çok güldüm, hala da gülmeye devam ediyorum.filmi bitirdiğim gibi yorumunu yazmak istedim ama hala etkisindeyim, bilmiyorum ortaya nasıl bir şey çıkacak.Bir film bu kadar mı tatlı olabilir; içinde eğlenceyi bu kadar mı barındırabilir ki; izleyen “beni” benden alsın, mutlu etsin bıraksın aynı noktaya..İzlemeye başlarken böyle şirin bir şey çıkacağını hiç tahmin etmemiştim ama şimdi bundan dolayı inanılmaz bir şekilde mutluyum..

Keşke daha önceden izleseydim dedim çoğu yerde; zira sıklıkla denk geldiğim bir filmdi..19 yaşında; acayip yakışıklı ve bir o kadar sorumsuz lise öğrencisi ve market sepetine bırakılıp gidilen bir bebeğin hikayesini anlatıyor bu film..Ana karakterimiz dediğim gibi tam bir serseri; öyle ki daha filmin başında ailesi ona bir kaset bırakıp evi terk edip gidiyorlar.Kasette de “senin yaptıklarına artık dayanamıyoruz, seni bir süre terk ediyoruz” diyen bir not bırakıyorlar..Bizim çocuk bu duruma “yaşasın bütün ev bana kaldı artık parti yapabilirim” diye bir tepki vererek markete bira almaya gidiyor..

Ama market arabasına sırtını döndüğü bir an, içine çoktan bizim bebek bırakılmış oluyor.Bizimkisi neye uğradığını şaşırıyor, bir de bebekle bırakılan not artık onu bu işten kurtaramaz bir hale getiriyor; zira notta kendi ismi yazılı ve bebeğin ona ait olduğu belirtiliyor.Bizim berduş çaresi yok alıyor bebeği eve götürüyor.Başta ondan kurtulmak istese de, sonradan onu kendi bebeği gibi sahipleniyor, tam bir baba olma yolunda ilerliyor yani..Hatta ailesi evde olmadığı için parası tükeniyor ve sırf bebeği aç kalmasın diye hırsızlık yapıyor bebek kucağındayken, tabi şapşal kaçarken taksi yerine polis arabasına biniyor..

Anlattıkça hala gülüyorum aslında..Bizimki lisede olduğu için “nasıl bir öğrenci bebek sahibi olur ve hadi oldu diyelim nasıl olur da bebeğini okula getirir” diye okuldan da uzaklaştırılıyor.Bu arada bir de esas kız olmalı değil mi.Ben bu kadar tatlı bir yaratık görmedim hayatımda; diyen bir yorum fırlatabilirim anında..Kız çok tatlı ama, kendisin tam 8 kardeşi var ve bizim oğlanı ilk gördüğü an ona aşık oluyor ve kendini onun okuduğu liseye, aynı sınıfa ve bizimkinin tam yanındaki sıraya fırlatıyor.Bebeği öğrendikten sonra, bir yerde ona annelik bile yapıyor.Ama bir kez daha tekrarlıyorum –zira kendimi tekrardan alamıyorum- “kız çok tatlı..”

Bütün film boyunca gülüyorsunuz, belki filmin sonunda duygulanmadan edemiyorsunuz ama sizi garanti ederim ki; her dakikasından eğlence fışkıran bir film.Diğer komedi filmleri gibi araya küçük de olsa dram sıkıştırmammışlar –Allah onlardan razı olsun- ve işte böyle benim gibi izleyenleri bu açıdan çok ama çok mutlu etmişler.