Once in a Summer (Kmovie)

A rich man's son Suk-young, in times of great turmoil when university students, unhappy with the state of affairs in the country, is planning to go on a protest. He joins his friends on their travels to a remote village, in order to escape from his strict father.

And it's that summer he begins a romance with one of the village girls Jung-in, the village librarian.

Cast
Byung-hun Lee - Yun Suk-young
Su-Ae - Suh Jung-in
Duek-mun Choi - Suk-young's senior
Seok-yong Jeong
Jung-ki Kim
Hae-eun Lee - Bok-ja
Se-eun Lee - Lee Su-jin
Ki-su Na - Suk-young's father
Dal-su Oh
Hae-jin Yu - TV Programme Producer

Once in a Summer konusunu okumadan, ne olduğunu bilmeden izlemeye başladığım bir film oldu..Aslında eğlenceli bir filmdir herhalde diyerek tahminlerde bulunuyordum ama daha filmin başında ciddi bir taşın kafamıza isabet edeceği belliydi..Ünlü bir proseför eski öğrencisi olan bir televizyon yapımcısının programına katılmak için ondan bir isteğini yerine getirmesini ister; “yıllar önce sevdiği kadını ölmeden önce bir kere daha görebilmek..”

Buradan sonra, kendimizi Güney Kore’inin karışık yıllarında buluruz..Öğrencilerin isyan ettiği, her yerde Kuzey Kore ajanlarının arandığı, teknolojinin yeni yeni oturmaya başladığı karışık bir ortam..Böyle bir ortamda, bir grup üniversite öğrencisi bir köye gelir, onlara yardım etmek adına..İçlerinde öyle biri vardır ki; çalışmaktan haz etmeyen, bir an önce geldiği yere geri dönmeyi düşünen, rahatına düşkün bir vurdumduymaz..Bu köyde, bir kızlar tanışır; köy kütüphanesinde çalışan, herkese yardım eden ve bizimkinin dikkatini çeken bir kız..

İşler eğlenceli bir şekilde ilerleyecek diye düşünürken; tabi bu arada gelecek halleri de aklımızda, film son demlere doğru insana şöyle elinin tersiyle bir çakıveriyor..Ben bu kadar basit bir film değilim dercesine; izleyenin göz pınarlarına doğru adi planlar içine girebiliyor..Başta güldüren, eğlendiren bu film; sonunda ağlatarak asıl yüzünü belli etmiş oluyor aslında..Nasıl böyle bir değişim içine girdiğini izlerken anlamıyorsunuz bile, sadece bakakalıyorsunuz..

Aşk hikayelerinin artık süresi doldu diye düşünürdüm; ne bileyim sanki hep kendini tekrar ediyormuş gibi gelirdi bana.Ama Kore sineması bunu her seferinde reddediyor, birde üstüne “bunu da izle de öyle konuş” diyerek bana meydan okuyor..Ve ne acıdır ki ben her seferinde yeniliyorum bu çarpışmadan..Dediğim gibi çarpan bir film, izleyin sizi de çarpsın ..