Pool Ha-woo-seu - Full House ( 2004 )
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Pool Ha-woo-seu - Full House ( 2004 )
İsim: Pool Ha-woo-seu, Full House
Bölüm: 16
Türü: Romantik , Komedi
Kanal: KBS
Yıl :2004-07-14 to 2004-09-02
Yönetmen: Pyo Min Su
OYUNCULAR
Bi (Rain) as Lee Young Jae
Song Hye Gyo as Han Ji Eun
Han Eun Jung as Kang Hye Won
Kim Sung Soo as Yu Min Hyuk
KONUSU
Saf , neşeli biri olan Han Ji Eun nun en iyi arkadaşları tarafından kandırılması sonucu evi ünlü aktör Lee Young Jae (Bi) ye satılır. Han ji eun evini geri almak isterken bir dizi olay sonucu Young Lee ile sözleşmeli olarak evlenmek zorunda kalır. Kontrat süresi dolduğunda Han Ji Eun babasının yaptığı ve kendi için çok değerli olan evine tekrar sahip olabilecektir...
Diziyi izlemek isteyenler türkçe alt yazılı olarak aşağıdaki adreste izleyebilirler.
http://ezgidizi.com/dizifilm/?p=1387
Full House ~ Adı üstünde…
3 gündür kesintisiz bir şekilde Full House izledikten sonra sonunda bugün bitirebildik.Kardeşim saolsun eve gelirken eli boş gelmemiş, yanında bu diziyi de getirmiş.Her yerde görüyordum bu diziyi, hakkında yapılan yorumları ve açıkçası çok merak ediyordum.2004 yapımı bir dizi olarak, hem de bir Güney Kore dizisi olarak balıklama atladık, bayram demedik, gelen giden misafir demedik; kısaca yemedik içmedik oturduk izledik..
Aslında bu diziyle birlikte Kore dizilerinin az çok birbirlerine benzediğini de keşfetmiş olduk.Bu dizimizde; bir esas oğlan, bir esas kız, esas oğlanın çocukluk arkadaşları olan bir kadın ve bir erkek baş rolü omuzluyorlar.Tabi bu çocukluk arkadaşları, bir şekilde olaylarda dominantlığını kullanarak 16 bölüm boyunca bizimkilere rahat vermiyorlar bir türlü.Esas oğlan; Lee Young-Jae, ünlü bir oyuncu; gazeteciler her yerde peşinde, ne yapsa manşetlerde, skandalların baş rol oyuncusu; kendini seven bencil biri gibi görünebilir ama içten içe herkesten daha çocuk bir yapıya sahip, tatlı bir yaratık yani..
Kızımız ise; Han Ji-Eun, arkadaşlığa önem veren, hayata neşeyle bakan, her üzüntüden bir umut çıkaran ve geçinmek için internet hikayeleri yazan şeker bir karakter.Her şey bu kızımıza ailesinden kalan büyük ve görkemli bir evin etrafında şekilleniyor.Bu kızımızın iki arkadaşı, borçlarını ödemek ve geçinebilmek için bizimkisini kandırıyorlar ve onu “olmayan” bir yolculuğa, Çin’e gönderiyorlar.Her şeyin ayarlandığını, bedava olduğunu söyleyerek eline çok az miktar bir para vererek uçağa bindiriyorlar onu; böylece o ülkede yokken evini satıyorlar, eşyalarını elden çıkarıyorlar; banka hesabını boşaltıp bir de üstüne kendi kredi kartı masraflarını kızın üstüne yıkıyorlar..
Ji-Eun ise dünyadan bir haber, uçakta bizim yakışıklı oyuncu ile tanışıyor.Tabi tanışmaları ilk görüşte aşk kıvamında olmuyor, aksine Young Jae’nin üstüne kusuyor, onu rahatsız ediyor.Çin’e ulaştığında bir şekilde otele gidiyor ama kendisi adına ne bir oda ayrılmış, ne de cebinde beş kuruş parası var.Yardım için kendisiyle aynı otelde kalan Young Jae’nin kapısını çalıyor ve olaylar işte böyle başlıyor.Aslında bu daha ilk bölümün özeti gibi bir şey oldu; asıl bağlayıcı nokta; bizim kızın satılan evini Young Jae’nin satın alması ve bu ikisinin “sahte” bir evlilikle birbirine bağlanmak zorunda kalmaları.Tabi bu noktaya gelene kadar izlenecek dünya kadar sahne var; kavgalar ve oluşturulan sözleşmeler..
Sözleşmeye göre; bu sahte evlilikle Young Jae, bu skandallardan uzak kalacak bir süre, herkese mutlu aile görüntüsü verecek; kızımız ise evde temizlik ve yemek karşılığında ondan maaş alacak ve boşandıklarında babasından kalma bu ev tekrar onun olacak.Herkes için başta karlı gibi duran bu sahte evlilik bu ikisini aynı eve, aynı yemek masasına ve düzenli yapılan temizlik seanslarına mahkum eder.Başta 6 ay olarak yapılan bu evliliğin süresi, sonradan 3 yıla kadar çıkar.Bu arada sanılmasın ki her şey mutlu mesut ilerleyecek.Young Jae çocukluğundan beri sevdiği kızın peşinden koşmaya devam edecek ve cümle alemi sinirden delirtecek.
Hatta bırakın ona sinir olmayı; siz şu diğer kıza saldırma, saçını başını yolma dürtülerinizle savaşmak zorunda kalıyorsunuz.Ona o kadar sinir olmuşum ki, şimdi hatırladıkça bile sinirlenmeye devam ediyorum.Dizi 16 bölüm boyunca aşkın yön değiştirmesi, kıskançlıklar, savaşlar, kavgalar, temizlik ve yemek yapma arasında geçiyor.Her bölüm aynı heyecanla izletmeye devam ediyor ki Kore dizilerinin en büyük özelliği bu.Bu arada evden bahsetmeden de geçmeyelim; o nasıl bir evdir öyle, zaten biz ona kendi aramızda ev demiyoruz bildiğin villa falan..
O ev için değil 6 ay 10 yıl bile evli kalmaya değer bence de.Esas kızımız çok tatlı ama, aslında çok iyi niyetli, başına ne geliyorsa bu huyundan geliyor zaten.Bizim çocuğu da kendine böyle aşık ediyor zaten.Young Jae ise, başta izleyene gıcık bir karakter gibi görünse de, sonradan onun o çocuksu ve sinsi gülüşlerine vuruluyor insan.Bu ikisi tam birbirine göre demeye başlıyor.Velhasıl, dolu dolu bir dizi..
Aslında bu diziyle birlikte Kore dizilerinin az çok birbirlerine benzediğini de keşfetmiş olduk.Bu dizimizde; bir esas oğlan, bir esas kız, esas oğlanın çocukluk arkadaşları olan bir kadın ve bir erkek baş rolü omuzluyorlar.Tabi bu çocukluk arkadaşları, bir şekilde olaylarda dominantlığını kullanarak 16 bölüm boyunca bizimkilere rahat vermiyorlar bir türlü.Esas oğlan; Lee Young-Jae, ünlü bir oyuncu; gazeteciler her yerde peşinde, ne yapsa manşetlerde, skandalların baş rol oyuncusu; kendini seven bencil biri gibi görünebilir ama içten içe herkesten daha çocuk bir yapıya sahip, tatlı bir yaratık yani..
Kızımız ise; Han Ji-Eun, arkadaşlığa önem veren, hayata neşeyle bakan, her üzüntüden bir umut çıkaran ve geçinmek için internet hikayeleri yazan şeker bir karakter.Her şey bu kızımıza ailesinden kalan büyük ve görkemli bir evin etrafında şekilleniyor.Bu kızımızın iki arkadaşı, borçlarını ödemek ve geçinebilmek için bizimkisini kandırıyorlar ve onu “olmayan” bir yolculuğa, Çin’e gönderiyorlar.Her şeyin ayarlandığını, bedava olduğunu söyleyerek eline çok az miktar bir para vererek uçağa bindiriyorlar onu; böylece o ülkede yokken evini satıyorlar, eşyalarını elden çıkarıyorlar; banka hesabını boşaltıp bir de üstüne kendi kredi kartı masraflarını kızın üstüne yıkıyorlar..
Ji-Eun ise dünyadan bir haber, uçakta bizim yakışıklı oyuncu ile tanışıyor.Tabi tanışmaları ilk görüşte aşk kıvamında olmuyor, aksine Young Jae’nin üstüne kusuyor, onu rahatsız ediyor.Çin’e ulaştığında bir şekilde otele gidiyor ama kendisi adına ne bir oda ayrılmış, ne de cebinde beş kuruş parası var.Yardım için kendisiyle aynı otelde kalan Young Jae’nin kapısını çalıyor ve olaylar işte böyle başlıyor.Aslında bu daha ilk bölümün özeti gibi bir şey oldu; asıl bağlayıcı nokta; bizim kızın satılan evini Young Jae’nin satın alması ve bu ikisinin “sahte” bir evlilikle birbirine bağlanmak zorunda kalmaları.Tabi bu noktaya gelene kadar izlenecek dünya kadar sahne var; kavgalar ve oluşturulan sözleşmeler..
Sözleşmeye göre; bu sahte evlilikle Young Jae, bu skandallardan uzak kalacak bir süre, herkese mutlu aile görüntüsü verecek; kızımız ise evde temizlik ve yemek karşılığında ondan maaş alacak ve boşandıklarında babasından kalma bu ev tekrar onun olacak.Herkes için başta karlı gibi duran bu sahte evlilik bu ikisini aynı eve, aynı yemek masasına ve düzenli yapılan temizlik seanslarına mahkum eder.Başta 6 ay olarak yapılan bu evliliğin süresi, sonradan 3 yıla kadar çıkar.Bu arada sanılmasın ki her şey mutlu mesut ilerleyecek.Young Jae çocukluğundan beri sevdiği kızın peşinden koşmaya devam edecek ve cümle alemi sinirden delirtecek.
Hatta bırakın ona sinir olmayı; siz şu diğer kıza saldırma, saçını başını yolma dürtülerinizle savaşmak zorunda kalıyorsunuz.Ona o kadar sinir olmuşum ki, şimdi hatırladıkça bile sinirlenmeye devam ediyorum.Dizi 16 bölüm boyunca aşkın yön değiştirmesi, kıskançlıklar, savaşlar, kavgalar, temizlik ve yemek yapma arasında geçiyor.Her bölüm aynı heyecanla izletmeye devam ediyor ki Kore dizilerinin en büyük özelliği bu.Bu arada evden bahsetmeden de geçmeyelim; o nasıl bir evdir öyle, zaten biz ona kendi aramızda ev demiyoruz bildiğin villa falan..
O ev için değil 6 ay 10 yıl bile evli kalmaya değer bence de.Esas kızımız çok tatlı ama, aslında çok iyi niyetli, başına ne geliyorsa bu huyundan geliyor zaten.Bizim çocuğu da kendine böyle aşık ediyor zaten.Young Jae ise, başta izleyene gıcık bir karakter gibi görünse de, sonradan onun o çocuksu ve sinsi gülüşlerine vuruluyor insan.Bu ikisi tam birbirine göre demeye başlıyor.Velhasıl, dolu dolu bir dizi..
Similar topics
» House, M.D. ( 2004 - ? )
» CSI: NY ( 2004 - ? )
» Lost ( 2004 - ? )
» Janggeum`s Dream ( 2003 - 2004 )
» Mianhada, Saranghanda - I’m Sorry, I Love You ( 2004 )
» CSI: NY ( 2004 - ? )
» Lost ( 2004 - ? )
» Janggeum`s Dream ( 2003 - 2004 )
» Mianhada, Saranghanda - I’m Sorry, I Love You ( 2004 )
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz