Knowing - Kehanet

Türü : Dram

Ülke : ABD

Süresi ve Yapım Yılı : 115 dakika - 2009

Yönetmeni : Alex Proyas

Oyuncular : Nicolas Cage - Rose Byrne - Lara Robinson - Chandler Canterbury

Senaryo : Ryne Douglas Pearson, Juliet Snowden, Stiles White, Stuart Hazeldine, Alex Proyas

Müzik : Marco Beltrami

Görüntü Yönetmeni : Simon Duggan


İMDB

İMDB


1959 yılında, bir ilköğretim okulunun açılışında bir grup öğrenciden geleceğin neye benzeyeceğini resmetleri istenir. Resimleri bir zaman kapsülüne konacak ve 50 yıl boyunca bu kapsülün içinde saklanacaktır. Bir kız öğrenci, kağıdına rastgele gibi görünen birtakım rakamlar doldurur ve bunların görünmez insanlar tarafından kendine aktarıldığını söyler.

Aradan yarım asır geçer. Yeni bir nesil öğrenci kapsülü açıp içinden çıkanları inceler. Kızın rakamlardan oluşan mesajı ise Caleb Koestler'in eline geçer. Caleb'in astrofizik profesörü olan babası John Koestler, mesajdaki rakamları incelediğinde sarsıcı bir keşif yapar ve mesajın geride kalan 50 yıl içinde yaşanan tüm büyük felaketlerin tarihini ve ölü sayısını en ufak bir hata bile yapmadan tahmin ettiğini ortaya çıkarır. John Koestler 50 yıl önceden gelen bu mesajı inceledikçe yeni sırları keşfeder. Buna göre dünyada üç büyük felaket daha yaşanacak ve bunların sonucunda küresel çapta bir yıkım yaşanacaktır. Yetkililer, John'un gelecekte oluşacak felaketlerle ilgili uyarılarına kulak asmazlar. Profesörün korkuları, oğlu Caleb'in de bir şekilde bu gizemin bir parçası olduğunu anlaması ile daha da artar. Kehanetlerle dolu bu mesajı yazan Diana Wayland ve torunu Abby Wayland'ın yardımına başvuran John, nihai felaketi durdurabilmek için zamanla nefes kesen bir yarışa tutuşur...

Filmin yapımcılarından Jason Blumenthal filmle ilgili görüşlerini " Her virajda karşınıza neyin çıkacağını merak ettiğiniz duygusal bir korku treni bu film. İnsanların konuşmak isteyeceği bir hikayesi var; çünkü sinema salonundan çıktıktan sonra bile akıllarda pek çok soru işareti bırakacak. Bence anlatılacak en iyi hikayeler bunu sağlayanlardır." sözleriyle özetliyor.

SPOİLEERRRR!!!


Beni büyük bir ikilemde bırakan bir film. Belki diyorum " The day the earth stood still " den önce seyretseydim daha büyük bir zevk alabilirdim. Çünkü tema benzerliği çok ve bir yerden sonra sıkıyor. Filmin senaryosunda boşluklar olması, tutarsızlıklar taşımasına rağmen öyle iyi yönetilmiş ve çekilmiş ki son saniyeye kadar koltuğundan kımıldamak istemiyorsun.

Birinci mesele 50 yıl önceki mesajlar, uzaylı arkadaşlar neden fısıltılarla gelecek 50 yıl içinde olacak felaketleri küçük kıza bildirdiler? Yani eğer gerçekten güneş patlamasının önüne geçmek mümkün değildiyse ve zaten seçtiklerinden başkalarını da götürmeyeceklerse - ki bu seçilmişlerin nasıl seçildiği de muallak - neden böyle bir zahmete girdiler acaba? Ayrıca günümüzda küçük oğlan neden ikinci bir kez yazıları yazma zahmetine giriyordu? Son mesaj bulunsun diye mi yoksa o sayılar başka mesajları da mı içeriyordu?

İkinci mesele filme sinmiş ve insanı boğan dini göndermeler. Uzaylı mı melek mi olduğuna kafa yoracağımız yaratıklar, garip mesajlar, ateistlik ve inanç, adem ve havva, cennet ve cehennem vs...

Son ve üçüncü mesele de gönderme yapacağız derken göz çıkartmak. Proyas'ın önceki filmlerine ve türünün daha önceki filmlerine gönderme yapmak istediği sahneler fena olmasa da ne gerek vardı dedirtiyor.

Yine de görüntü yönetmeninin hakkını yememek gerek. Özellikle uçak sahnesi inanıyorum ki izleyen herkesin aklına kazınacak güzellikte çekilmişti. Şahsen bundan sonra uçağa binip binmeyeceğim konusunda ciddi şüpheler içindeyim. O kadar iyiydi yani. Aynı derecede metro sahnesi de muhteşemdi.

Kıssadan hisse güzel filmdi amma zaten örneklerni pek çok kez gördüğümüz kıyamet senaryolarına bir yenisini eklemekten kelli bir işe yaramadı.


10/7 Neden? İyiki varsın Alex Proyas, sayende her gün yediğim yavan ekmek yerine bir gün de pasta yedim. Umarım kendine bir an önce çeki düzen verirsin.