The Legend of 7 Cutter (Kmovie)
1 sayfadaki 1 sayfası
The Legend of 7 Cutter (Kmovie)
The “Seven Cutter” is a legend around high schools across the country. His name is Han Su and he remains unbeaten throughout the school system. Whoever tries to fight him not only faces the indignity of losing but is left with Han-Su’s trademark 7cm scar to remind them of their loss.
When innocent new kid Han Su (An Jae Mo - Haan, Birdcage Inn) starts at Seong Ji High School, he is instantly mistaken for the “Seven Cutter”. He is blissfully unaware of why the other students are giving him such an icy reception, and so when the toughest boy at Seong Ji challenges Han Su to a fight, he has no choice but defend himself. And when he accidentally wins, things start getting really confusing for Han Su. Also starring comedian Jung June Ha and former Baby VOX member Yoon Eun Hye (Goong) in her big screen debut.
* Ahn Jae-Mo
* Yun Eun-Hye
* Lee Jeong(a)
* Jeong Jun-Ha
* Hyun Young(a)
* Park Seul-Gi
* Cheon Myeong-Hun
* Park Hyo-Jun
* Ju Ho-Seong
* Jang Jeong-Hee
* Kim Eul-Dong
* Yun Mun-Sik
Geri: The Legend of 7 Cutter (Kmovie)
Kore sinemasının en çok pasta yedikleri yer şüphesiz ki lise konulu filmler.Bu film ise, benim izlediğim lise temalı filmler arasında en güzel olanıydı..Lise öğrencisin dünyaya bakış açısı , efsaneleştirdikleri olaylar, aşkları, kavgaları, güç savaşları ve tabi son demde sağlam yerleşen arkadaşlıkları derken; bu film bütün bu saydıklarımı bünyesinde barındırmayı beceriyor.Öyle birinden az diğerinden fazla serpiştireyim senaryonun içine de denmemiş; hepsi dozuna uygun bir şekilde yedirilmiş, ortaya çok tatlı bir film çıkmış..
Han Su adında bir efsaneden bahsederler filmin başında, tek kişi nerdeyse 20 kişiye karşı gelmiş, hepsini havalarda uçurmuş tekmeleriyle ve liderlerine elindeki maket bıçağı ile 7 cm’lik yara izi bırakmış.Bu sebepten o çevrede ve diğer liseler arasında bu çocuk; 7 kesici efsanesi olarak ün salmış, ancak ne onun yüzünü gören var ne de onunla konuşan; tam bir efsane yani.Bir gün sıradan bir liseye, sıradan bir çocuk transfer olur ama bu sıradan çocuğun pek sıra dışı bir özelliği vardır; ismi bu efsane ile aynı isimdir ve artık o bu lise de bütün öğrencilerin ve de öğretmenlerin korktuğu yegane kişidir..
Diğerlerinin kendisine karşı bu tırsak davranışlarının nedenini anlayamazken o sırada okulun kabadayısı ve okulun boksör kızı farklı sebeplerden peşine takılır.Kabadayı, okulunu bu yeni gelene bırakmak istememekte ve bunun yolunun ikisinin kavga etmesinden geçtiğini söylemektedir.Boksör kızımız ise, bir gün soyunurken pencereden kendisine bakan bir çocuk görür –ne yazık ki o çocuk bizimkidir- ve çocuğun ağzını burnunu dağıtmak için onu okulda kovalamaya başlar.Bu sırada, bizimki okulda başka bir kıza aşık olur.Önceden dayak yiyen serseriler ise hastaneden çıkmış ve bizimkinin peşine düşmüşlerdir..
İşler bu kadar karışık bir hal alırken, bizimki yara almadan bu işten nasıl sıyrılacak, kendini nasıl kurtaracak, sevdiğine açılabilecek mi soruları filmin diğer yarsını sırtlıyor ve gerisinde çok hoş bir okul filmi ortaya çıkartıyorlar.Film izlerken bazı yelerinden sıkılırsınız ve hemen geçsin bu sahneler dersiniz ya, bu film için bu tür cümleler geçerli değil.Her bir anını aynı merak ve heyecanla izliyorsunuz..
Han Su adında bir efsaneden bahsederler filmin başında, tek kişi nerdeyse 20 kişiye karşı gelmiş, hepsini havalarda uçurmuş tekmeleriyle ve liderlerine elindeki maket bıçağı ile 7 cm’lik yara izi bırakmış.Bu sebepten o çevrede ve diğer liseler arasında bu çocuk; 7 kesici efsanesi olarak ün salmış, ancak ne onun yüzünü gören var ne de onunla konuşan; tam bir efsane yani.Bir gün sıradan bir liseye, sıradan bir çocuk transfer olur ama bu sıradan çocuğun pek sıra dışı bir özelliği vardır; ismi bu efsane ile aynı isimdir ve artık o bu lise de bütün öğrencilerin ve de öğretmenlerin korktuğu yegane kişidir..
Diğerlerinin kendisine karşı bu tırsak davranışlarının nedenini anlayamazken o sırada okulun kabadayısı ve okulun boksör kızı farklı sebeplerden peşine takılır.Kabadayı, okulunu bu yeni gelene bırakmak istememekte ve bunun yolunun ikisinin kavga etmesinden geçtiğini söylemektedir.Boksör kızımız ise, bir gün soyunurken pencereden kendisine bakan bir çocuk görür –ne yazık ki o çocuk bizimkidir- ve çocuğun ağzını burnunu dağıtmak için onu okulda kovalamaya başlar.Bu sırada, bizimki okulda başka bir kıza aşık olur.Önceden dayak yiyen serseriler ise hastaneden çıkmış ve bizimkinin peşine düşmüşlerdir..
İşler bu kadar karışık bir hal alırken, bizimki yara almadan bu işten nasıl sıyrılacak, kendini nasıl kurtaracak, sevdiğine açılabilecek mi soruları filmin diğer yarsını sırtlıyor ve gerisinde çok hoş bir okul filmi ortaya çıkartıyorlar.Film izlerken bazı yelerinden sıkılırsınız ve hemen geçsin bu sahneler dersiniz ya, bu film için bu tür cümleler geçerli değil.Her bir anını aynı merak ve heyecanla izliyorsunuz..
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz