Taxi Driver
1 sayfadaki 1 sayfası
Taxi Driver
Oyuncular Robert De Niro
Jodie Foster
Harvey Keitel
Cybill Shepherd
Peter Boyle
Albert Brooks
Leonard Harri
Vietnam gazisi Travis Bickle'ın bir surunu vardır. Geceleri bir türlü uyuyamayan Travis (Robert De Niro) geceleri çalışmak için taksi şoförü oluyor. New York'un sokaklara taşmış ve geceleri ortaya çıkan "pislikleri" tek tek teşhis eden Travis, giderek yalnızlaşarak şizofren bir ruh haline bürünüyor. Beğendiği kadını etkilemekte başarılı olamayan Travis, bu arada sokakta gördüğü küçük bir fahişe kızdan (Jodie Foster) etkileniyor. Toplumla olan anlaşamazlığını silahlanarak ve senator Palantine'a suikast planlayarak göstermeyi düşünüyor. Suikastı başarısız olunca hiç değilse küçük fahişeyi bu hayattan kurtarmak için, kadın satıcısı-göz yuman-müşteri üçlüsünü darmaduman ediyor. Fonda ise devamlı olarak Bernard Herrman'ın tedirgin edici müziği çalmaktadır..
(alıntı:sinema.com)
Geri: Taxi Driver
Bu filmin bahsedilen büyüklüğü karşısında benim sığ görüşlerim çelişiyor sanırım; zira hiç sevmediğim gibi bir de duygularım katlanıyor sanki, nefret ederken buluyorum kendimi.Çok güzel bir toplumsal eleştiri deniliyor ama ben film izlerken toplumsal eleştiri yapamıyorum ki, veya “bu bir film ve ben eğlenmeliyim” diyerek yapmaktan da kaçınıyor olabilirim..O kadar çok yerde bahsi geçiyor ki bu filmin, o kadar çok yerde okudum ki –özellikle ayna sahnesinin müthişliğini- sonunda bende bulup izlemeyelim, neymiş bu film görmeliyim dedim..
Ama film, beni büyük bir mutsuzluğa sürükledi diyebilirim; özellikle izlerken sonrasında geçiyor tabi..Ben sanırım bu yönetmeni sevmiyorum, adam oyuncularının eline veriyor silah, bütün film boyunca “vur önüne geleni” diyor sanki.Aynı şeyi köstebekte de yapmıştı.Filmin sonunda -her iki film içinde konuşuyorum- bir silah da bana verinde, bende kendimi şurada vurayım dedim.Buradan benim için çıkan sonuç gün gibi ortadaydı; “bu adamın filmlerini bir daha izleme, zira ne kadar büyük bir yönetmen olursa olsun senin zevkine hitap etmiyorlar”..Ama bazen de şu soruyu soruyorum kendime; “izleyen herkes bu filmi severken, büyüklüğünü görürken ben neden göremiyorum.”
Burada yine teselliyi kendimde buluyorum; bu filmi sevmek zorunda değilsin ve bu özgürlüğünü kullan.Ben bu filmi sevmedim..
Ama film, beni büyük bir mutsuzluğa sürükledi diyebilirim; özellikle izlerken sonrasında geçiyor tabi..Ben sanırım bu yönetmeni sevmiyorum, adam oyuncularının eline veriyor silah, bütün film boyunca “vur önüne geleni” diyor sanki.Aynı şeyi köstebekte de yapmıştı.Filmin sonunda -her iki film içinde konuşuyorum- bir silah da bana verinde, bende kendimi şurada vurayım dedim.Buradan benim için çıkan sonuç gün gibi ortadaydı; “bu adamın filmlerini bir daha izleme, zira ne kadar büyük bir yönetmen olursa olsun senin zevkine hitap etmiyorlar”..Ama bazen de şu soruyu soruyorum kendime; “izleyen herkes bu filmi severken, büyüklüğünü görürken ben neden göremiyorum.”
Burada yine teselliyi kendimde buluyorum; bu filmi sevmek zorunda değilsin ve bu özgürlüğünü kullan.Ben bu filmi sevmedim..
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz