Amores Perros-Paramparça Aşklar Köpekler
1 sayfadaki 1 sayfası
Amores Perros-Paramparça Aşklar Köpekler
Meksika şehrinde bir trafik kazası üç kişinin yaşamını yitirmesine sebep olur. Genç delikanlı Octavio, kardeşinin karısı Susana ile kaçmaya karar verir. Köpeği Cofi'yi kaçışlarına yardımcı olacak paranın elde edilmesine aracı olarak kullanırlar. Bu dokunaklı aşk üçgeni, yasak aşkın geri dönüşsüz bir yol haline gelmesiyle daha da karmaşıklaşır.
Bu arada, 42 yaşındaki Daniel güzel model Valeria ile birlikte yaşamak için ailesini terk eder. Yeni hayatlarını kutladıkları gün Valeria trajik bir kazaya kurban gider. Peki her şeye sahip olduğunu düşündüğü anda tüm hayatı birden bire değişen Daniel ne yapacaktır?
Yıllarca hapis yatmış kiralık katil olarak çalışan eski komünist gerilla El Chivo kaza yerine geldiğinde Octavio'nun ölmek üzere olan köpeği Cofi'yi bulur, onu alır ve iyileştirir. Bu karşılaşma, onun acı dolu geçmişiyle başa çıkmasına yardımcı olacaktır.
(alıntı:wikipedia)
Geri: Amores Perros-Paramparça Aşklar Köpekler
Geçenlerde kardeşim almış getirmiş, oturduk izledik bizde.Yani bilmiyorum nasıl bir yorum yapsam, bana pek de hitap etmediğini söyleyebilirim.Sanırım ben biraz tek düze bir insanım, karışıklıklar, benzetmeler üzerinden yapılan anlatımlar, o görülesi büyük derinlikler pek bana göre değil…Üç farklı hayatın, aslında nasıl birbirini etkilediği ve aslında nasıl birbirinden bağımsız olduğu; aradaki sınırı kestirememeniz gibi şeyler söylemesi kolay olduğu kadar oldukça büyük laflar..
Ki bu filmde o büyük laflar üzerine kurulu. Şimdi “ Bir hikaye bitiyor, yenisi diğerinin bittiği yerde onun etkileşimi ile başlıyor.Ve siz diğerinin şokunu, üzüntüsünü hissedemeden yenisinin getirileri ile yüzleşiyorsunuz.Hepsinin ortak özelliği onları temsil eden köpekler.Birinde dövüşerek hayatta kalan köpek, tıpkı sahibinin içinden çıkamadığı yaşamını gösteriyor bize.Diğerinde bir delikte sıkışıp kalan köpek, bütün hayatı bir kaza sonucu geriye dönüşsüz bir şekilde değişen sahibine gönderme yapıyor.en sonda ise, hayata karşı kendini çeken ve sokaklarda yaşamaya hak ettiğini düşünen adam, köpeğinin ekmek veren eli ısırması davranışına bakarak ne kadar yanlış düşündüğünü görüyor.Köpekler onları temsil ettikleri gibi, onları etkilemeyi de biliyorlar.Ve siz her üç hikayeye de bitiş de –her şeyin bir mutlu sonu yoktur- gerçeği ile bakıyorsunuz” diyen bir yorum yapılabilir..
Bütün bu yazılanlara –evet ben yazdığım için- katılıyorum.Ama bu durum filmi sevdiğim anlamına gelmiyor.Büyük bir film, derin manaları var; ama bana göre bir film değil.Yine de yorumlara bakılmaması gerekiyor, herkes kendi izleyip kendi görmeli.Sonuçta kabul edilmesi gereken bir şey var ki ; “görülesi bir film..”
Ki bu filmde o büyük laflar üzerine kurulu. Şimdi “ Bir hikaye bitiyor, yenisi diğerinin bittiği yerde onun etkileşimi ile başlıyor.Ve siz diğerinin şokunu, üzüntüsünü hissedemeden yenisinin getirileri ile yüzleşiyorsunuz.Hepsinin ortak özelliği onları temsil eden köpekler.Birinde dövüşerek hayatta kalan köpek, tıpkı sahibinin içinden çıkamadığı yaşamını gösteriyor bize.Diğerinde bir delikte sıkışıp kalan köpek, bütün hayatı bir kaza sonucu geriye dönüşsüz bir şekilde değişen sahibine gönderme yapıyor.en sonda ise, hayata karşı kendini çeken ve sokaklarda yaşamaya hak ettiğini düşünen adam, köpeğinin ekmek veren eli ısırması davranışına bakarak ne kadar yanlış düşündüğünü görüyor.Köpekler onları temsil ettikleri gibi, onları etkilemeyi de biliyorlar.Ve siz her üç hikayeye de bitiş de –her şeyin bir mutlu sonu yoktur- gerçeği ile bakıyorsunuz” diyen bir yorum yapılabilir..
Bütün bu yazılanlara –evet ben yazdığım için- katılıyorum.Ama bu durum filmi sevdiğim anlamına gelmiyor.Büyük bir film, derin manaları var; ama bana göre bir film değil.Yine de yorumlara bakılmaması gerekiyor, herkes kendi izleyip kendi görmeli.Sonuçta kabul edilmesi gereken bir şey var ki ; “görülesi bir film..”
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz