Dolls (Jmovei)
1 sayfadaki 1 sayfası
Dolls (Jmovei)
Directed : Takeshi Kitano
Written :Takeshi Kitano
Starring :Miho Kanno
Hidetoshi Nishijima
Music : Joe Hisaishi
Release date(s) : 2002
Running time :114 min
Country :Japan
Konusu:Nişanlısı tarafından terkedilen genç bir kız başarısız bir intihar girişiminde bulunur. Genç kız kurtulsa da tüm bilincini yitirmiştir. Çevresiyle ilişkisi üç yaşındaki bir çocuktan farksızdır. Genç kızın nişanlısı hatasını anlayıp pişmanlık duysa da, hissettiği suçluluktan kurtulumaz. İki sevgili sonu belirsiz bir yürüyüşe çıkarlar. Öte yandan yaşlı bir yakuza, bir ömür geç kaldığı aşkını bulmuştur. Ancak zaman, yakuzanın hayatında gördüğü tüm savaşçılardan daha acımazdır. Tüm bunların uzağında, şehrin başka bir yerinde ise bir başka genç, televizyonda gördüğü bir pop sanatçısına aşık olur. Genç adam, aşkına ulaşmak için herşeyini feda etmeye razıdır, gözlerini bile.(japoncakonus.com'dan alıntıdır)
Geri: Dolls (Jmovei)
Takeshi Kitano filmi olmasına rağmen enteresan bir şekilde sevdiğim ve gözüm gibi baktığım filmlerden bir tanesidir.Aslında bu adamın yaptığı filmleri sevmem, hatta bana Takeshi Kitano deyin, bende sanki ekşi limon yemişim gibi dudaklarımı büzüştüreyim; mübala yok yönetmen hakkında ne yazık ki aynen böyle hissediyorum.
Kendisinin oynadığı Takeshi Takeshi diye bir film vardır; bir sinema dergisinde okuyup heves ederek almış ve daha ilk cd’yi bitirmeden kapatmak ve nerdeyse cd’yi imha etmek zorunda kalmıştım.Sonra Zatôichi diye başka bir filmi daha vardır kendisinin, onu da izlemeye midem el vermedi.Kardeşim seviyor kendisini ama ben mümkün olduğunca onun yaptığı filmlerden kaçınmaya çalışıyorum.Sevmiyorum, bir türlü sevemiyorum, bana hitap etmiyor yapımları veya bilmiyorum ben onun pek de favori izleyeni sayılmam.Yine geçenlerde verdiler televizyonda Hana-bi diye başka bir filmini, ben izlemedim ama kardeşim izlemiş, beğenmiş..
Bu adama karşı “beğenmeme” gibi sağlam bir dogmaya sahibim ve evet bu çıkmazın farkındayım ama elimde değil, hoşuma gitmiyor yapımları.Ancak bir filmi var ki, beni bütün bu söylediklerim için utanç içine sokabilir, “büyük konuşuyorsun sen” diyen azarlamalar şeklinde kendini ifade edebilir.Dolls, harika bir film..Yine bir akşam, “izlemeyeceğim ben bu adamın filmini banane, çekil git başımdan” diye kardeşimi azarlamış ama sonunda onun yoğun isteklerini karşı gelemeyerek izlemişim onunla..
Beni “vasat” bir şey beklerken hayal kırıklığına uğratması kadar güzel bir şey olabilir mi..Üç farklı hikaye, üç aşk hikayesi, üç kavuşamayan, üç yok olan hikaye..İzlerken içiniz acıyor, geceleri final sahnesinin vuruculuğu yüzünden uykularınız kaçıyor, bunalım dolu rüyalar sizi esir alıyor.görsellik aklınızı başınızdan alırken, adama ettiğiniz bunca lafın altında ezilip kalıyorsunuz..Ama o son sahne yok mu, insanı derinden vuruyor ve yıllarca unutulmayacak izler bırakabiliyor..Kuklalar bu kadar etkili olmak zorunda mı..
Kendisinin oynadığı Takeshi Takeshi diye bir film vardır; bir sinema dergisinde okuyup heves ederek almış ve daha ilk cd’yi bitirmeden kapatmak ve nerdeyse cd’yi imha etmek zorunda kalmıştım.Sonra Zatôichi diye başka bir filmi daha vardır kendisinin, onu da izlemeye midem el vermedi.Kardeşim seviyor kendisini ama ben mümkün olduğunca onun yaptığı filmlerden kaçınmaya çalışıyorum.Sevmiyorum, bir türlü sevemiyorum, bana hitap etmiyor yapımları veya bilmiyorum ben onun pek de favori izleyeni sayılmam.Yine geçenlerde verdiler televizyonda Hana-bi diye başka bir filmini, ben izlemedim ama kardeşim izlemiş, beğenmiş..
Bu adama karşı “beğenmeme” gibi sağlam bir dogmaya sahibim ve evet bu çıkmazın farkındayım ama elimde değil, hoşuma gitmiyor yapımları.Ancak bir filmi var ki, beni bütün bu söylediklerim için utanç içine sokabilir, “büyük konuşuyorsun sen” diyen azarlamalar şeklinde kendini ifade edebilir.Dolls, harika bir film..Yine bir akşam, “izlemeyeceğim ben bu adamın filmini banane, çekil git başımdan” diye kardeşimi azarlamış ama sonunda onun yoğun isteklerini karşı gelemeyerek izlemişim onunla..
Beni “vasat” bir şey beklerken hayal kırıklığına uğratması kadar güzel bir şey olabilir mi..Üç farklı hikaye, üç aşk hikayesi, üç kavuşamayan, üç yok olan hikaye..İzlerken içiniz acıyor, geceleri final sahnesinin vuruculuğu yüzünden uykularınız kaçıyor, bunalım dolu rüyalar sizi esir alıyor.görsellik aklınızı başınızdan alırken, adama ettiğiniz bunca lafın altında ezilip kalıyorsunuz..Ama o son sahne yok mu, insanı derinden vuruyor ve yıllarca unutulmayacak izler bırakabiliyor..Kuklalar bu kadar etkili olmak zorunda mı..
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz