The Girl Who Leapt Through Time (Toki wo Kakeru Shoujo)

Yönetmen: Mamoru HOSODA
Senaryo: Satoko OKUDERA
Animasyon: Masashi ISHIHAMA, Chikashi KUBOTA, Hiroyuki AOYAMA
Müzik: Kiyoshi YOSHIDA
Dizayn: Yoshiyuki SADAMOTO, Nizo YAMAMOTO
Orjinal Eser: Yasutaka TSUTSUI

Time Waits For No One

Makoto Konno, Chiaki Mamiya ve Kousuke Tsuda aynı sınıfta okuyan çok yakın üç arkadaştır. Sürekli beraber takılan ve zamanlarını çoğunlukla beyzbol oynayarak geçiren bu üç arkadaştan Makoto, kimya laboratuarında üstüne düştüğü garip bir nesne sayesinde hayal edemeyeceği bir güce sahip olur; zamanda sıçrama…

Yeni keşfettiği gücü sayesinde canı ne isterse yapmaya başlayan Makoto, gücünü kullanıp geçmişini değiştirerek geleceğine yön vermeye çalışır ancak zamanla oynamanın sandığından daha tehlikeli olduğunu ve zamanın kimse için beklemediği fark eder.

There is a future that we can't wait for.

Dün akşam bol uykulu olduğum bir anda izlemeye başladığım bu animasyon filmi, beşinci dakikadan sonra bütün uykumu yarattığı heyecanla ortadan kaldırmayı başardı.Daha önce gördüğüm ama “sonra bakarım” diye hep bir şekilde göz ardı ettiğim bu animasyon; gece gece beni tam on ikiden vurdu.Uzun zamandır böylesi heyecanlı ve hakkını teslim eden bir animasyon izlediğimi hatırlamıyorum.- Tabi Miyazaki’nin yapımları kalbimde başka bir yerdedir- 2006 yılında yapılmış bu filmi, biraz geç izlemekle birlikte, izlediğim an beni benden aldığını belirtmeme artık gerek yok sanırım.

Bilim kurguyu her zaman sevmişimdir; özellikle zaman yolculuğu teması anında gözlerimi açmam, bakış alanımı keskinleştirmem için yeterli olur.Bu animasyon ise, tamamen bu fikir üzerine kurulu. Makoto Konno; liseye giden, heyecanlı bir yapıya sahip, içi içine sığmayan bir kızdır.Aslında en yakın iki arkadaşının erkek olması; bütün zamanını onlarla takılarak, beysbol oynayarak geçirmesi ve kısacık saçlarıyla kızsal faaliyetlerden bir hayli uzak; mutlu mesut yaşamaktadır.Ama onun için günler; şanslı ve şanssız olarak ikiye ayrılır.Eğer şanssız bir güne merhaba dediyse, bütün günü aynı uğursuzlukla geçer.Bir sabah yataktan geç kalkar; okula ucu ucuna yetişir, hazırlıksız yakalandığı bir sınava girer ve “9” alır, ev işi dersinde bir yangın çıkartır, bahçede dolaşırken üstüne koca cüsseli bir çocuk düşer, sınıfta temizlik günü onundur derken bu günün “uğursuz” bir gün olduğu artık resmileşmiştir.

Ama fen laboratuarında duyduğu bir ses, orada kabuk şeklinde bir nesnenin üstüne düşmesiyle birlikte kızımız birden kendini acayip görüntülerin ortasında bulur.Ne olduğuna bir mana veremeden; bisikletine atlayıp eve giderken yokuş aşağı hızlanan bisikletinin pedalları tutmaz ve o sırada gelen trenin önüne doğru uçuşa geçer.Bütün bu olanlar saniyelerle gösterilir, biz heyecanla nefesimizi tutarız, hatta korkudan gözümüzü kapatırız derken; bizim kız kendini bu olayın saniyeler gerisinde, sokağın ortasında canlı bir şekilde yatarken bulur.Nasıl yapabildiğini bilemez, ama bir şekilde zamanda geriye dönebilmeyi başarmıştır.Bunu teyzesine anlattığında, “belki de zamanda geriye dönebiliyorsundur” cevabını alır..

Artık tek yapması gereken, bunun nasıl aktive olduğunu; nasıl geriye döneceğini bulabilmesidir.Buradan sonra heyecan başlanır demeyeceğim, zira heyecan faktörü çoktan işin içine girmişti.Geriye dönüşler, yapılanları değiştirmeler, eğlencenin eksik olmayacağı kareler ve son demde yaşanan pişmanlıklar derken çok güzel bir animasyon bekliyor izleyeni.Bitiş yazısıyla birlikte insan dolu dolu bir şeylere şahit olduğunu; bundan doyum alığını hissediyor.Vakti zamanında sanki bu filmi görmüş ama satın almamıştım –başka bir film hatrına- şimdi çok pişmanım gerçekten, elimin altında bir tane olmasını çok isterdim.Animasyon hakkında yazılan şeylere baktığımda; beni şaşırtan bilgilerde öğrendim aslında..

Misal, bu animasyon 1972 yılında yazılan bir romandan köken almakta olup; daha sonra TV draması ve 1983 yılında bir de filmi yapılmış.Ayrıca animasyonu tamamen kitaba bağlı olmamakla birlikte; kitap daha çok teyzenin üzerine kurulu olmasına rağmen, animasyon yeğenin üzerine kurulu bilgisi de anime.gen’de yazılı bulunmakta.Bu arada aldığı ödülleri de belirtelim, zira bunları görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı.( maşallah demekten kendimi alamıyorum.)

2006 Sitges Film Festivali - “En İyi Animasyon Ödülü”

2006 Medya Sanatları Festivali - “Animasyon Büyük Ödülü”

2006 Mainichi Film Ödülleri - “Animasyon Büyük Ödülü”

2006 AMD Dijital İçerik Ödülleri - “Büyük Ödül” ve “En İyi Yönetmen Ödülü”

2006 Japon Akademi Ödülleri - “Yılın Animasyonu Ödülü”

6. Tokyo Anime Ödülleri - “Yılın Animasyonu Ödülü”

6. Tokyo Anime Ödülleri - “Yönetmen Ödülü”

6. Tokyo Anime Ödülleri - “En İyi Orijinal Hikaye/Eser Ödülü”

6. Tokyo Anime Ödülleri - “Senaryo Ödülü”

6. Tokyo Anime Ödülleri - “Sanat Yönetmenliğinde Başarı Ödülü”

6. Tokyo Anime Ödülleri - “Karakter Tasarım Ödülü”

Daha ne denir bilmiyorum, mutlaka izleyin; kesinlikle seveceksiniz